Kendimce yorumlama: The Tyger, William Blake

Zeynep Avan
2 min readJul 25, 2022

--

Şiir çevirisi mümkün müdür? Teknik olarak evet, ama kelimeler kağıda dökülmeye başladığı zaman işler pek de öyle ilerlemiyor.

Şiir, kelimelerin çoğu zaman güzelliği ve ezgisi için seçildiği bir yazı türüdür. Ama, o güzelliğin arkasında, her şey anlamla ilgilidir. Yağmurlu bir geceden bahsederken hüznü ifade etme sanatıdır şiir.

Kelimeler bir dilde öyle dikkat ve özen ile düzenlenir ki, başka bir dilde aynı anlamı, tonu, sesi ve ya en önemlisi hissi yakalamak o kadar kolay olmaz.

Bu nedenle, edebi çeviri, niyet ve etkinin çok fazla yorumlanmasını içerir.
Şiir çevirisinde önemli olan birlik değil benzerlikler bulmaktır.

Eleştirmek ne haddime; öyle güzel çeviriler okuyorum ki, hayranlık duyuyorum. Ancak bir süre önce farkettim ki bazı şiirleri ana dilinde okurken aldığım hazzı bir Türkçe çevirisinden alamıyorum. Belki ufacık bir kelime tercihi bile etkiliyor düşüncemi. Bunun sebebi yorumlayan ile şiiri okuma şeklimizin farklı olması olabilir mi? Herkes kendi şiirini mi okur?

William Blake’in The Tyger şiiri de benim için bunlardan bir tanesi. Bu yüzden kendimce yorumlamaya karar verdiğim şiirlerden ilki kendisi oldu.

Kaplan

William Blake

Gecenin zifiri karanlığında,

Ormanın derinliklerinden yükselen ışığınla,

Kaplan, kaplan! Hangi ölümsüz eller bu denli becerikli,

Hangi göz, hangi nizam verebildi sana bu korkunç ahengini?

Ulaşılmaz derin sular yahut o sonsuz gök mavi,

Gözündeki ateşi söndürmeye yeter miydi?

Hangi kanatlarda yükselmeye cür’et etmişti,

Hangi ellerin var cesareti, avuçlarında tutmaya ateşini?

Hangi kol gücü, hangi ölümlünün aklı yeterdi,

Kalbini iki büklüm etmeye senin?

Hangi el, hangi ayak tir tir titremezdi,

Başlarsa gümbür gümbür atmaya yüreğin?

Var mı öyle bir çekiç? Ve yahut zincir?

Vursunlar ateşler içindeki beynine.

Nasıl bir örs o? Nasıl ürkütücü bir pençe?

Var mı yüreği olan, tutsun ölümcülü ellerinde?

Yıldızlar mızraklarını bırakırken tepeden aşağı,

Ve düştüğü vakit yeryüzüne yağmur damlaları,

Baktı mı gururla eserine?

O, kuzuyu yaratan seni de mi yarattı?

Gecenin zifiri karanlığında,

Ormanın derinliklerinden yükselen ışığınla,

Kaplan, kaplan! Hangi ölümsüz eller bu denli becerikli,

Hangi göz hangi nizam verebildi sana bu korkunç ahengini?

(Original)

The Tyger

By William Blake

Tyger Tyger, burning bright,

In the forests of the night;

What immortal hand or eye,

Could frame thy fearful symmetry?

In what distant deeps or skies.

Burnt the fire of thine eyes?

On what wings dare he aspire?

What the hand, dare seize the fire?

And what shoulder, & what art,

Could twist the sinews of thy heart?

And when thy heart began to beat,

What dread hand? & what dread feet?

What the hammer? what the chain,

In what furnace was thy brain?

What the anvil? what dread grasp,

Dare its deadly terrors clasp!

When the stars threw down their spears

And water’d heaven with their tears:

Did he smile his work to see?

Did he who made the Lamb make thee?

Tyger Tyger burning bright,

In the forests of the night:

What immortal hand or eye,

Dare frame thy fearful symmetry?

--

--

Zeynep Avan

passionate about SaaS and product-led growth. @zeynepavann on Twitter.